ANKARA BİZİMDİR, BİZİM KALACAK…

 Ankara bilinmez meşhurların şehridir. Biz Ankara’yı bunun için severiz.

Münir DERMAN (k.s)

Ankara'yı sala bindirip, sele vermişler. Kimliğini kaybetmiş bir vaziyette savrulup gidiyor. Kimse de bu gidişe dur demek istemiyor. Çünkü kültür zehirlenmesi yaşıyoruz. Eğemen güçler sadece silah ve kılıçla saldırmıyorlar. Öncelikle manevi değerlerimizi yok ederek bizi değersizleştiriyor ve kendilerine benzetmek istiyorlar.

Önceden Ankara denilince; Çubuk ovasında Timur ile Yıldırım Beyazıt arasında yapılmış Ankara Savaşı gelir ve fillerin savaşın seyrini nasıl değiştirdiğinden bahsedilirdi. Maneviyatı ön planda tutanlar ise ünü Edirne Sarayına kadar uzanan İstanbul'un fethinin kısa zamanda olacağını tebşir eden ve Fatih'in hocası Akşemsettin'i yetiştiren gönüllerin sultanı Hacı Bayram Veli gelirdi. Ve yine Türbedar-ı Nebi Seyyid Şehy Ali Semerkandi'nin Çamlıdere'den gönderdiği su ile Bursa'daki çekirge istilasını sonlandırdığı ve bu sebeple Çamlıdere'nin vergiden ve askerlikten muaf tutulduğu sitayişle anlatılırdı. Dahası “Ankara bilinmez meşhurlar şehridir” demiş, çağımızın İbnü’l Arabisi merhum Münir Derman.

Şimdilerde ise Ankara denildiği zaman gece hayatının ön planda olduğu, her türlü ahlaksızlığa kapı aralayan, içki ve fuhuşun alenileştiği mekanlarla anılan bir şehir portresi çiziliyor. Ahlaksızlığın, yozlaşmanın ve değerlerden bihaber yaşamanın adının arkasına "kültür" eklendiği zaman herşeyin mübahlaştığına şahit oluyoruz.  

İçki ile medeniyetin ve kalkınmanın geleceğini savunanlar var. "İçki Tüm Kötülüklerin Anasıdır" buyuran Peygamberimize (sav) muhalefet ederek, ilçelerin, beldelerin ve köylerin geri kalmışlığını içkili mekanların olmamasına bağlayan ve bu hususda tavsiyede bulunan cahiller var.  İçki nereye medeniyet götürmüş?, kimleri kalkındırmış? sormak lazım. Ama tarumat ettiği vücutlar, yıktığı aileler, sakat bıraktığı milyonlarca vicdan var…

Ankaranın "Pavyon Kültürü"nden dem vuranları tasdik eden dizi ve filmlerde bu olumsuz imajın dahada yaygınlaşmasına sebebiyet vermektedirler. Ankara denilince neden akla Kurtuluş savaşında memleketin tehlikede olduğunu görüp atlarıyla vatanı kurtarmaya koşan seğmenler akla gelmez. Kültürden bahsedeceksek Seğmen kültüründen bahsedelim, ön plana çıkaralım.

Kimsenin eğlenme ve günah işleme özgürlüğüne karışma gibi bir lüksümüz yok ancak, toplumun temellerini sarsan hususları dile getirmekte her Müslümanın öncelikli görevidir. Ümmetin evlatları kan ağlarken, ateşler içinde yanarken, fuhuş ve uyuşturucu baronlarının elinde esirken konuşmak ve bu yangını söndürmek hepimizin vazifesidir.

Sultanü'ş Şuara Necip Fazıl ne güzel anlatıyor halimizi ahvalimizi;

Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;

Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!

Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;

Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!

Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;

Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?

Evet elimizden giden mukaddes emanet vatanımızın başkenti Ankara'dır. Sahip çıkmazsak gelecekte hoş bir ünvan ve nam ile anılmayacak ve tarihi tamamen silinmiş, kültürel işgale uğramış bir şehir kalacak elimizde.  Gelin yurdumuza sahip çıkalım, bu şehrin Bahtının kararmasına müsade etmeyelim. Ahlaksızlığa prim vermeyelim.

Allaha'a emanet olunuz.

Talip SAÇMAÖZÜ - İlahiyatçı / Yazar 

Haber Görselleri
ANKARA BİZİMDİR, BİZİM KALACAK…

Ayeti Kerime



Hadisi Şerif



Esmaül Hüsna


Copyrigt © 2012 - Kalecik Haber & Medya ®